Kağan

Geri

Singing in the Rain (1952)

Blog 08 Eylül 2025

Dün gece içimden geldi bir anda açıp izlemeye başladım. Singing in the Rain'i ilk kez üniversite yıllarında izlediğimi hatırlıyorum. O yaşlarda hayat daha hızlı, hayaller daha büyük, romantizm daha yoğun yaşanıyor. Film bende o zaman tatlı bir mutluluk bırakmıştı sinema tarihinin belki de en neşeli, en bulaşıcı filmlerinden biri...

Bu filmde özellikle step dance sahnelerine hayran kalmıştım. Ayağın ritmiyle çıkan o tıkırtı sesleri, bedenin müzikle kusursuz uyumu… İlk kez izlediğimde "ben de mi denesem acaba..?" diye içimden geçti. Hala her gördüğümde büyülenirim, step dance benim için sadece bir dans türü değil, bir hayranlık duygusuna dönüşmüş durumda. Filmin koreografileri o kadar kusursuz ki, insanın ritimle birlikte ekranın içine girip katılası geliyor. 

Ve elbette o unutulmaz sahne. Gene Kelly’nin şemsiyesini bir kenara bırakıp yağmurda dans etmesi...

"I'm singin' in the rain, just singin'in the rain. What a glorious feelin', I’m happy again."

O sahneyi izlerken hep içimden geçer: "Bu filmi bana yağmurda şarkı söyletecek biriyle birlikte izlemek isterdim." 😀  Kelly'nin o anda hissettirdiği şey basit ama çok güçlü: mutluluk için büyük şeylere gerek yok. Bir yağmur, bir şemsiye ve kalbinde taşıdığın coşku… Belki bir gece vakti, sokak lambalarının altında, ansızın bastıran bir yağmurla… Film bana hep bu hayali kurdurur. Çünkü Kelly’nin dansı sadece bir koreografi değil, insanın içindeki özgürlüğün ve neşenin ifadesi.

Bugün müzikallerin çoğu bana yapay gelirken, Singing in the Rain hala büyüsünü koruyor. Belki de nedeni samimiyeti. Danslar, şarkılar, renkler… Hepsi bir vitrin gibi değil, gerçekten kalpten gelen bir neşe gibi. Filmin ruhu bu: ne olursa olsun, eğlenceyi ve aşkı kaybetme. 

Teknik olarak bir müzikal olsa da Singing in the Rain bana hep romantik bir film gibi hissettirdi. Çünkü aşk bu filmde büyük sözlerle değil, küçük anlarla var. Don'un Kathy'ye olan hayranlığı, sahnede şarkıyla birleşince size o saf romantizmi hissettiriyor. Yağmurun altında şarkı söylemek de işte tam bu yüzden romantizmin en güçlü metaforlarından biri. 

Donald O'Connor'ın "Make Them Laugh" performansı hala sinema tarihinin en eğlenceli anlarından biridir bana kalırsa. Akrobatik hareketler, abartılı mimikler, kontrolsüz ama yaratıcı bir enerji… İlk izlediğimde kahkahalara boğulmuştum..


Tıpkı Gene Kelly’nin dediği gibi: "What a glorious feelin', I’m happy again!."


Gallery

Comments