- Sen de kimsin?
+ Ölüm.!
- Öldükten sonra ne olur?, Cehennem var mı? Tanrı var mı?, Yeniden yaşar mıyız?
- Tamamm, kilit soruyu sormama izin ver.. Kızlar var mı ??
+ İlginç bir genç adamsın. Tekrar kaşılaşacağız.
- Zahmet etme... 😃
En iyi Woody Allen filmi olmasa da en komiklerinden olduğu söylenebilir. Woody Allen zekasının her saniyesinde kendini gösterdiği bir film. hem bu kadar absürd olup hem de bu kadar derin quoteların olduğu kaç tane film vardır, merak ediyorum.
Ayrıca Diane Keaton'ın en güzel ve en zarif gözüktüğü film olabilir kanımca 😳 ❤
İngmar Bergman, Charles Chaplin, Sergei Eisenstein gibi birçok usta yönetmenin filmlerine göndermelerle dolu. Aslında film tamamen göndermelerden oluşmakta 😃 Hapishane sahnesinde Dostoyevski'nin birçok eserinin adının geçtiği beş saniyelik diyalogla gönderme yapmanın b.kunu çıkartır ve bizleri kahkahaya boğar..
Çok sevdigi Bergman filmlerinin parodisini de yapmaktadır.. Bergman filmlerinin diyalog ve monologlarındaki teatrallığı abartarak göz yailarımızı tutamamamıza neden olur. Özellikle buğdaydan bahsedilen sahnelere dikkat etmek gerekir. Bergman'ın ünlü yakın çekim ustalığına bir gönderme yaptıkları bu sahnede Tiyatro da unutulmamış..
Bununla birlikte kendisinin de parodisini yapmaktadır vudi. filmlerinde sıkça karşılaştığımız entellektüel sözler, bir New Yorklu'nun değil rus koylululerin ağzindan dokülmektedir.
" -çok iyi bir yan komşunuz vardı. Raskolnikov?
- evet.iki kadın öldürdü.
-olamaz, ne üzücü.
-bobick söyledi. o da Karamazov kardeşlerden duymuş.
-cin çarpmış olmalı.cahil bir gençti.
- bir geri zekâlıydı. aptalca davrandı ve yaralandı.
- kumarbaz olduğunu duymuştum.senin ikizin olabilir."
Filmde sıkça Tanrı'yı sorgulayan Woody yine Ingmar'ı hatırlatır, başkası olamazdı sanırım..
Love and Death ile ilgili en çok merak ettiğim şey; Ingmar Bergman 'ın bu filmi izlediğinde ne düşündüğüdür.
özellikle Woody Allen hakkında.
Ben bütün bunların "bugün film çekiyorsam İngmar'dan aldığım feyzledir" kıvamında bir şey olduğunu düşünüyorum..
Charlie Chaplin de 1977 de öldüğüne göre bu filmi izlemiş olma ihtimali vardır; onun da özellikle don Francisco 'nun kafasına şarap şişesiyle vurmak suretiyle bayıltıldığı sahne hakkında ne düşünmüş olacağı da ayrıca ilginç bi merak konusu olabilir.
Birde şu "öznellik nesneldir" lakırdısı filmin 4 yerinde tekrarlanır ve bu hikayeyi bulan arkadaşlar da Rus filozoflar George Gurdjieff ilen Peter Ouspensky (bu bilginin reel hayatınızda panterler gibi işe yaramasını istiyorum)