Alfredo: ”Bir zamanlar krallığın birinde bir kral, güzel prensesi için bir ziyafet düzenler. Kapıda bekleyen asker kralın kızını görür. Prenses çok güzeldir. ve asker daha o an aşık olur ona. Fakat basit bir kapı görevlisinin kralın kızıyla ne işi olabilir? Yine de en sonunda ona ulaşır ve onsuz hayatının bir anlamı olmadığını söyler. Prenses askerin aşkından o kadar etkilenir ki, eğer balkonumun altında 100 gün 100 gece beklersen senin olacağım, der. Bunun üzerine asker gider, birinci gün, ikinci, üçüncü, yirminci gün… Her gece prenses dışarı bakar, asker yerinden bile kımıldamıyordur. Yağmurda, rüzgarda, karda hep oradadır. 90. Günün sonunda zayıf ve solgun bir haldedir. Gözlerinden akan yaşları tutamaz. Uykusuzluğa dayanacak hali kalmamıştır. Ve tüm o günler boyunca prenses onu öylece seyreder. Nihayet 99. günün akşamında asker ayağa kalkar, sandalyesini alır… Ve gider.”
Salvatore: Ne? Tam sonuna gelmişken mi?
Alfredo: ”Evet, tam sonunda. Ve ne anlama geldiğini bana sorma. Bilmiyorum. Anladığın zaman sen bana söylersin..”
Cinema Paradiso (1988)